Gökyüzünde Buluşsun Başlarımız
Aynı toprağa kök salan ulu ağaçlar gibi buluşsun kollarımız. Sıkı sıkı sarsın büyürken birbirini dallarımız. Ama yine de özgür olsun gökyüzünde başlarımız. Rahatlatsın, huzur versin, güvendirsin bizi varlığımız. Bu özgür esintiyle sevgiyle salınsın dalında yaprağımız.
Senle ben, dalla yaprak, kökle gövde, tomurcukla çiçek olalım. Senle ben hep iç içe, senle ben hep yan yana, senle ben hep can cana kalalım.
Senle ben, köklerimiz toprakta, yan yana, başımız bulutlarda kuşlarla sohbete dalalım. Öyle olsun ki muhabbetimiz, toprağa güvendiği gibi dev çınarların, biz de güvenelim birbirimize ve salalım ellerimizi toprağın derinine. Yakınımda ol, kolla beni esen yelden ben sana gölge olayım muhafaza edeyim seni yakan güneşten.
Su ol, dol gövdeme, yürü damarlarımda, büyüt beni.
Yakın duralım birbirimize, huzurla bakalım sevgili, yüzlerimize. Bir an bile umutsuzluk düşmesin gözlerimize…
Sonra ben uzatayım dallarımı gökyüzüne, büyüyeyim kendi istikametimde. Orada olduğunu bileyim, elimi uzatırsam tutacağını, yorulursam yaslanacağımı, kalbimin üstündeki yükleri alacağını bilmenin eşsiz lezzetiyle. Ve sen devleş olduğun yerde, yürü kendi istikametinde, ben seni gururla seyrederken, tüm varlığım ve sonsuz sevgimle…
İkimizde yürüyelim gökyüzüne başımız ulaşsın kendi evrenine. Düşünsene gökyüzünde başımız ve birbirine tutunmuş büyürken dallarımız, toprağın derinine işlemiş tırnaklarımız ve daima birbirine minnettar varlığımız.
İşte böyle ulu ağaçlar gibi birbirini kutsasın hayatımız.
Aynı toprağa kök salan ulu ağaçlar gibi buluşsun kollarımız. Sıkı sıkı sarsın büyürken birbirini dallarımız.
Ama yine de özgür olsun gökyüzünde başımız.
Bu özgür esintiyle, sevgiyle salınsın dalında yaprağımız.