OBiliyorum: Dikine bir yoldayım.
Bilmediğim şey; bana mı kalmış dikine gitmek?
Biliyorum: Ne öğrenmenin ne de öğretmenin sınırı var.
Bilmediğim şey; bana mı kalmış öğrenmek, öğretmek?
Biliyorum ve hatta görüyorum: Her alanda ve her durumda “anomi” halindeyiz.
Bilmediğim şey; bana mı kalmış buna kafayı takmak?
Biliyorum: Herkes uzman kesilmiş memlekette!
Bilmediğim şey; bana mı kalmış bunu düzeltmek?
Biliyorum: Sindirmekte, sabretmekte, anlayış göstermekte, normal karşılamakta zorlanıyorum.
Bilmediğim şey; ben niye başka alanlarda, ahkâm kesmiyorum?
Ne oldu o sıra sıra dizilip tarım üzerine laf eden arkadaşlara!İki sosyal medya bilgisi, üç istatistik, beş toplantı ile ülkedeki tarımı kurtarmaya kalkanlara!
Daha, temel ya da kök kavramları dahi bilmeden yürüyen; yürümekle kalmayıp itibar görenlere!
Daha, Tarım kavramının yanına ekler koyup tarım kavramını dahi bilmeyenlere!
Bakanlık tabelasına göre kavram üretenlere!
Esastan bihaber, şekilde usta olanlara!
“Tarım” üst “kavramdır” beyler.Şemsiye gibidir yani.
Tıpkı “Sağlık” gibi.
Tıpkı “Ekonomi” gibi.
Sözcük olarak; “cultura-culture-cultur”’ dan gelir.
Toprağı, hayvanı, maddeyi işlemek, ıslah etmek, ihya etmek, imar etmek demektir kısaca.
İnsanın doğadaki organik ya da inorganik kaynaklara müdahale ederek gıda elde etmesidir Tarım.
Yani yanına, “hayvancılık, gıda, bitki, ziraat “gibi kavramlar koymanıza gerek de sebep de yoktur.
Peki: Diyeceksiniz ki bunun ne önemi var? Altı üstü bir “kavram”. Ha öyle ha böyle olsa ne olur?
Şöyle olur: Mesela; siz, “3 ay önce 20 TL olan bir koli yumurta 5 TL’ye düştü” dersiniz ve geçersiniz.
Oysa biz başlarız nedenlerini ve niçinlerini sorgulamaya?
İşte o nedenler ve niçinleri ancak Tarım kavramının bütünü içinde bulabilirsiniz.
Ne tek başına Mühendislikte; ne tek başına Tarım ekonomisinde; ne tek başına koruyucu ve tedavi edici hayvan sağlığında, Hekimliğinde; ne yeminde, ne tarlasında tapanında; sorunuzun yanıtını bulamazsınız.
İşte o yüzden kavram önemlidir.
Bilginize efendim…
Yoksa dikine gitmeye devam ederim bilesiniz!