Şüphesiz ki yeni iş aramak sancılı ve yorucu bir süreç. Havada amaçsız balonlar gibi asılı duran onlarca başvuru, aylarca dönüş yapmayan işe alımcılar, yıkıcı mülakat deneyimleri derken iş arama labirentinin içinde oradan oraya koşturuyor ve kendimizden (değerlerimizden) ödünler vererek yıpranıyoruz.
Peki, yeni iş bulma sürecini asgari hasarla atlatmak, hatta onu eğlenceli ve geliştirici hale getirmek için neler yapabiliriz?
İş Arama Sürecinizi Projelendirin
Projelendirme mesleğimizde veya derslerde farklı hedeflere ulaşmak için faydalandığımız etkili araçlardan biridir. Çünkü, proje ile istediğimiz sonuca bizi taşıyacak süreç adımlarımızı belirleriz, yol haritamızı oluştururuz. Neyi ne zaman yapacağımızı, bütçemizi, kaynaklarımızı ve kapasitemizi biliriz. Bu sayede endişelerimiz azalır ve aksiyona geçmeye hazır hale geliriz.
İş arama sürecini de kendi “gelişim projeniz” haline getirebilir, böylece hedefinize yürürken elinizden tutup size yol gösteren bir rehber yaratabilirsiniz.
Aşağıda kendi iş arama projenizi yaratırken faydalanabileceğiniz eylem adımlarını paylaşıyorum. Bu adımlar size iş arama yolculuğunuzda hizmet edeceği gibi kişisel gelişiminize de katkı sağlayacaktır. Bir taşla iki kuş yakalamaya hazır mıyız? 🙂
1) Kişisel SWOT Analizi
İş arama projenize başlamadan önce mevcut durumu analiz etmelisiniz. Bu amaçla kullanabileceğiniz en etkili araçlardan biri SWOT analizidir. Bu analiz sayesinde iş arama yolculuğunda güçlü ve zayıf yönlerinizin farkına varacak; olası fırsat ve tehditlere yönelik aksiyonlar üretebileceksiniz.
İş arama süreci için özelleştirdiğim aşağıdaki ifadelerin cevabını yazılı bir şekilde vermeye çalışarak ilk adımı atabilirsiniz.
a) Güçlü Yönler
- Özgün başarı tanımınız nedir?
- Kişisel değerleriniz neler?
Kişisel değerlerinizi ve özgün başarı tanımınızı yazmak size yeni işinizi aramaya başlarken çok önemli bir içgörü sağlayacaktır: Size “Ben nasıl bir işte sevgi ve tutkuyla çalışırım?” sorusunun cevabını verecektir.
(Değerlerinizi keşfetmek için: Değerlerinin Yolunda Kendine Koç Olabilirsin!)
- Sizi farklı kılan yetenekleriniz/eğitimleriniz/güçlü kişilik özellikleriniz neler?
Bu maddenin cevabı sevgi ve tutkuyla çalışacağınız işin gerektirdiği yetkinlikler ile ne derece hizalandığınızı size gösterecektir.
b) Zayıf Yönler
- Kendinizde zayıf bulduğunuz ve gelişim ihtiyacı hissettiğiniz (teknik/kişisel) özellikleriniz neler?
- Hayallerinizi gerçekleştirme yolunda sizi kısıtlayan değerleriniz var mı?
c) Fırsatlar
- İş arama sürecinde yardım ve/ya öneri alabileceğiniz kritik bağlantılarınız kimler?
- Bu yolda işinize yarayacak dernek/grup/kulüplerde aktif üyelikleriniz var mı?
d) Tehditler
- İş arama sürecinde karşılaştığınız sizden kaynaklanmayan engeller neler?
- Rekabet ettiğiniz bir kitle var mı? Bu kitlede sizde olmayan hangi özellikler var?
2) Hedef ve Odak
SWOT analizinin ışığında kendinize değerleriniz, özgün başarı tanımınız ve yetkinliklerinizle uyumlu hedef pozisyonlar belirlemelisiniz. Yani niyetinize çalışmalısınız.
Yola hedefsiz çıkmak hayal kırıklığından yapılmış taşlara takılıp düşmenizi kaçınılmaz kılar.
Unutmayın, “yeni bir iş bulmak” bir hedef değildir. Hedefiniz yeterince detaylıysa faydalıdır. Hedefinizi bulmak için kendinize sorular sorun ve aşağıdakine benzer bir yargıya ulaşana kadar soru sormaya devam edin.
“….. ay/yıl içinde ….. pozisyonunda ….. yetkinliklerimi kullanarak çalışabileceğim ….. özellikleri olan bir iş bulacağım.” Bu bir hedef cümlesidir. Noktaları siz doldurun.
SWOT kendinize gerçekçi hedefler koymanızı sağlar. İstediğiniz pozisyonlar mevcut yeteneklerinizle ne derece uyumlu analiz edebilir ve hedefe ulaşmak için hangi yeteneklerinizi geliştirmeniz gerektiğini görebilirsiniz. Bu doğrultuda kendinize hedefinizle uyumlu odak alanları belirleyebilirsiniz.
Örneğin, istediğiniz alanda önemli bir yetkinlik üzerine kendinizi geliştirmek için eğitim alabilir, okuma yapabilir, podcast dinleyebilir ya da fırsat faktörleriniz içinde değerli bağlantılarınız varsa bu yolla mentorlük almaya başlayabilirsiniz.
3) Özenli CV Tasarımı
Yukarıdaki adımlar tamamsa CV’nizin içeriği bir bakıma hazır demektir. Sadece, bu içeriği doğru ve ölçülü bir stratejiyle konumlandırmaya kafa yormanız gerekiyor.
İşte CV hazırlarken dikkat etmeniz gereken bazı ipuçları:
- Kariyer hedeflerinizi ve başvurduğunuz şirkete neler katabileceğinizi kısaca açıklayan bir özet paragraf mutlaka ekleyin.
- Geçmiş başarı veya projelerinize dair somut veriler CV’nizde yer almalıdır. Özellikle teknik yetkinliklerin öne çıktığı pozisyonlarda bu verilerin eksik olduğu özgeçmişler ışık hızıyla eleniyor.
- Liderlik, zaman yönetimi, iletişim, analitik düşünme gibi “soft skills” diye ifade ettiğimiz yetkinlikleri CV’ye ekleyecekseniz mutlaka bu yetkinlikleri gerçekten barındırdığınızı kanıtlayacak somut ve spesifik örnekleriniz olsun. Aksi halde, mülakat esnasında size sorulduğunda vereceğiniz genel geçer ve kaçamak yanıtlar güvenilirliğinizi sarsacaktır.
- CV’nizin tasarımı size ait olsun. Bazı platformların sunduğu hazır şablonlar sizinle ilgili önemli bilgilerin öne çıkmasını engelleyebilir. Yüzlerce CV tarayan bir işe alımcı bu CV’leri rahatlıkla eleyebilir.
- CV’nizi Word gibi basit bir program veya LateX gibi bir dizgi sistemi kullanarak sade bir tasarımla hazırlayabilir ya da görsel hafızaya hitap eden infografik formatını kullanabilirsiniz. Bu tercih, yaratmak istediğiniz imaj ve başvuracağınız pozisyonun nitelikleri doğrultusunda size aittir.
- Tecrübeniz ne kadar zengin olursa olsun CV’niz iki A4 sayfasından uzun olmamalıdır.
4) Proaktif Eylemler
Çoğu birey için yeni iş arama süreci CV hazırlamak ve kariyer sitelerindeki ilanlara başvuru göndermekten ibaret. İçinde bulunduğumuz dinamik ve rekabetçi koşullarda bu pasif yöntemler sizi hedefinize ulaştırmada son derece yetersiz. Bu noktada yapmanız gereken yaratıcılığınızı, fırsatlarınızı ve zekanızı kullanarak bir proaktif eylem planı çıkarmak.
Saygıdeğer Google’a sorduğumda bana “proaktif” kelimesini şöyle tanımladı:
“Olumlu veya olumsuz yeni koşullar oluşturmak ya da mevcut koşulların seyrini değiştirmek için inisiyatif kullanmaktır.”
Kendi hayatınız için inisiyatif alıp profesyonel bir iş avcısına dönüşmelisiniz. Aksi halde, pasif ve durağan bir yaklaşım hem ruh halinizi hem iş arama sürecinizi atıl bırakır.
Diyelim ki yukarıdaki adımlar tamam. Ne istediğinizi biliyorsunuz, hedefiniz belli. Kendinizin de farkındasınız; yani neyi çok iyi yapabileceğinizi, nerelerde kısıtlandığınızı analiz ettiniz. Bu veriler ışığında süper bir CV de hazırladınız.
İşte, projenizin en can alıcı ve keyifli bölümü şimdi başlıyor. Çünkü, artık stratejiyi devreye alacağız. Proaktif bir yaklaşımla geliştireceğiniz stratejiler iş bulma sürecinde size beklemediğiniz bir sıçrayış yaşatacaktır.
Aşağıda faydalı olacağını düşündüğüm proaktif eylemleri paylaştım. İşinize yarayanları sürecinize uyarlayabilir veya kendi eylemlerinizi yaratabilirsiniz.
a) Akıllı LinkedIn Kullanımı
LinkedIn ülkemizde ve dünyada iş insanlarınca kullanımı en yaygın sosyal ağlardan biridir. İş dünyasındaki bireylerin ve kurumların markalarını tanıttığı ve birbiriyle bağlantı kurabildiği bu platformu kendiniz için bir fırsata dönüştürmek sizin elinizdedir.
LinkedIn kendini bir veri şirketi olarak tanıtır. Diğer bir deyişle, iş dünyasında ulaşmak istediğiniz insanların bilgilerine, belirli bir çerçevede, bu platform ile erişebilir ve bu kişilerle bağlantıya geçebilirsiniz.
İstediğiniz şirketin işe alımcıları ve şirket çalışanlarına LinkedIn ile ulaşmak kuşkusuz sizi öne çıkartacaktır. Hedeflediğiniz pozisyonun nitelikleriyle sizin özelliklerinizin nasıl hizalandığını anlatan en fazla 2 paragraflık, resmi formatta bir ileti düzenleyip işe alımcılara ya da ilgili pozisyonun yöneticilerine gönderin ve arkanıza yaslanıp bekleyin. Bu yolla mülakatı kapamasanız bile uzun vadede size fayda getirecek bir network geliştirebileceğinizi fark edin.
Ayrıca, LinkedIn günlük hayatta karşılaşma olasılığının düşük olduğu profesyonellere ulaşmak için biçilmiş kaftan. Takipçisi olduğunuz ya da rol model aldığınız, ancak dünyanın öteki ucunda yaşayan kişilere ulaşmanın en organik yolu LinkedIn’dir. Bu sayede fırsat kapılarını aralamanıza yardımcı olacak mentorler bile bulabilirsiniz.
LinkedIn üzerinden sağlıklı bir network oluşturmak ve iş fırsatları yakalamanın ön şartı profilinizi etkin bir şekilde cilalamaktır. Yani, LinkedIn profilinizi hem görsel hem içerik bakımından özenle kurgulamalısınız. Bu aynı zamanda bir kişisel marka çalışmasıdır ve başlı başına bir makale konusudur. Bu konuda internette faydalı içerikler bulabilirsiniz.
b) Birikimlerinizi Paylaşın
Eğer bu yazıdan alacağınız tek bir öğreti olacaksa o da şu olsun:
“Bir konuyu öğrenmek istersen o konu hakkında oku, bir konuyu anlamak istersen o konu hakkında yaz, bir konuda uzman olmak istersen o konuyu öğret!” – Yogi Bhajan
Kendinizi geliştirmenin ve profesyonel kimliğinizi zenginleştirmenin en etkili yolu uzmanlık alanınızla ilgili içerikler oluşturup bunları çeşitli platformlarda paylaşmaktır. Yani bilgi ve deneyimlerinizi ihtiyacı olanlara akıtmaktır.
Alanınızda eğitimler vermek bunun en harika yoludur. Yaptığınız işi öğretebiliyor olmanız konunun uzmanı olduğunuzun en güvenilir kanıtıdır. Eğitmen olan bir uzman, aday havuzlarında da diğerleri içinde bir yıldız gibi parlar.
Eğitmenlik emek isteyen ve pratikle gelişecek bir roldür. Bunu gerçekleştirecek koşullarınız şu an yoksa, birikimlerinizi aktarabileceğiniz alternatif yöntemlerle başlayın: blog yazıları, podcastler, video anlatımları, tasarımcı portfolyoları… Bunlar kişisel markanıza yatırım olduğu kadar gelişim sürecinizde ve iş bulma projenizde size ciddi sıçramalar yaşatacak araçlardır.
c) Networkünüzü Besleyin
Her ortamda duyar olduk: “Networkünü geliştir!” lafını. Geliştirelim tabi, ancak bunun da kişiye özgü bir metodolojisi olmalı. Yoksa, LinkedIn’de title’ı hoşumuza giden profilleri eklemek ya da etkinliklere katılıp gördüğümüz her insana kartvizit dağıtmak network geliştirmek olmuyor maalesef.
Bu nedenle “networkü beslemek” diye ifade etmek benim daha çok hoşuma gitti. Bir şeyi beslemek ona emek vermektir, enerjimizi akıtmaktır. Bitki gibi düşünün. Onu suladığınız, toprağını yenilediğiniz, ihtiyacı olan güneşi ve oksijeni ona verdiğiniz sürece büyür, çiçek açar, belki meyvesini verir.
Sağlıklı network, bireylerin birbirini beslemesinin doğal bir ürünüdür.
İş hayatındaki ilişkilerinizi özenle beslemeniz gerekir. Aslında değer verdiğiniz tüm ilişkilerinize bu mentaliteyle yaklaşmanız gerekir. Bilgi ve deneyimleri karşılık beklemeden paylaşmak, özel günlerde hatırlayıp aramak, sohbet esnasında aktif dinleyici olmak bağlantılarınızı beslemenize yardımcı olacaktır.
Dernek/kulüp faaliyetleri, sosyal sorumluluk projeleri gibi etkinliklere aktif katılımcı olmanız ağınıza yeni insanlar katmanız ve onlarla etkileşime girmeniz için bir fırsattır.
Sizin beslediğiniz, ileride besleneceğiniz kaynak olma potansiyelini taşır. Böyle değerli kaynaklara sahipseniz iş arama sürecindeki engellerinizin çoğunu baypas etme ayrıcalığınız vardır.
5) Nokta Atışı İlan Başvuruları
İş ilanlarına başvururken ilk iki adımda yaptığınız SWOT ve hedef belirleme çalışmalarını baz alın. SWOT değerlerinizle uymayan ve hedefinizle hizalanmayan serseri mayın başvurulardan kaçının.
Başvuru yaptığınız ilanı çok iyi okuyun. İşin tanımı, lokasyonu, niteliği size uygun mu?
Gördüğünüz gibi, aslında iş aramanın son eylemi kariyer sitelerindeki ilanlara başvuru yapmaktır. Bundan önce alınacak bir makale dolusu aksiyon var.
İş ararken ilanlara başvuru tabiki yapacağız. Sadece bunu yaparken yukarıdaki eylem adımlarını da unutmamak gerekiyor. İlana başvurmak ve cevap beklemek pasif bir adımdır. Yukarıdaki eylem adımlarıyla ilanlara başvurmayı bütünlerseniz aktifleşir, güçlenirsiniz.
Bariyerleri Dönüştürelim
Bu bilgiler ışığında iş arama süreci sancılarını rahatlatabilir ve süreci bir gelişim-dönüşüm projesine evirebilirsiniz. Her şey bakış açınızla ilgili.
Merak ediyorum, siz iş ararken hangi adımları izliyorsunuz? Ve hangileri en çok işinize yarıyor? Haydi kısacık bir yorumla iş arayanları aydınlatalım. 🙂
Güçlükleri fırsata çevirdiğimiz bir Şubat 2019 olsun…