İnsanların enerjisi, ışıkları olduğu gibi mekânlarında ruhu, enerjisi ve ışığı vardır. İnsanların başarısında olduğu gibi, organizasyonların, işletmelerin başarılı iş sonuçları üretmesinde, sürdürülebilir olmasında olumlu ve olumsuz enerji dengesi önemlidir. Mekânların enerjisini arttıran, ışığının aydınlığını yükselten unsurlar yanında enerjisini emen, azaltan, tüketen unsurlar da vardır.
İşletmenin enerji seviyesi nedir, nasıl oluşur, neleri belirler? Enerjiyi artıran ve azaltan unsurlar, uygulamalar nelerdir? Enerji kayıp ve kaçaklarına nasıl engel olabiliriz? İhtiyacımız olan enerjiyi nereden bulabiliriz? Bu soruların üzerinde birlikte düşünebiliriz ve konuyu geliştirebiliriz. Her birimiz daha iyi iş sonuçları üretebilmek adına işletmelerimizin karakter ve yapısına uygun çıkarımlarda bulunabiliriz diye düşünüyorum.
İşletmenin enerjisi başarıda rol oynayan en önemli unsurlardandır. Anadolu coğrafyasında mekandaki enerjiyi bereket, sinerji, aura, iklim, ortam havası, değerler sistemi, şirket atmosferi gibi tanımlarla anlatmaya veya anlamaya çalışırız. Bu söylemlerde anlam bulan değerin işletmenin iş sonuçlarını, huzur katsayısını, çalışanların mutluluğunu, sadakatini ve iş kazası istatistiklerini etkilediği gözlenmiştir.
Bu yazımızda diğer unsurları eşit kabul ederek “İşletme Enerjisi” üzerinde durulacak ve etkileri araştırılacaktır.
Bazı işletmelerin enerjisi yüksektir. Bu ortamlarda başarı, sadakat, mutluluk üretilir. Suyu, güneşi ve uygun iklimi bulan tohumların bir hamle ile açılarak topraktan fırlaması, boy atması, yeşermesi gibi enerjisi yüksek işletmeler başarı tohumumun yeşermesi için uygun şartları sağlar. Çalışan mutluluğu, müşteri memnuniyet oranı daha yüksektir. Gelişme potansiyeli olan her şey burada daha çabuk yeşerir, büyür ve gelişir. Başarıya odaklanmış, biz olabilmiş sürdürülebilir bir işletme olabilmenin önemli şartlarından biri de, ortamının, enerjisinin verimli bir toprak gibi veren, çoğaltan, büyüten yapıya, eko sisteme sahip olmasıdır.
Yıllara dayanan iş tecrübem ile gördüm ki, işyerinin, ofisin, mekânın enerjisini yüksek tutmak tüm iş sonuçlarını olumlu etkiliyor ve pek çok faydalar sağlıyor. Olumsuz iş sonuçlarından sadece yöneticileri, çalışanları, teknolojileri, piyasaları ve dışsal unsurları mesul tutma yerine işletmenin enerji sistemini, sinerjisini, iklimini de işin içine dahil etmek çözüm anlamında yol gösterici olacaktır.
Sahada ben değil, biz diyenler kazanır.
Enerjiyi artıran unsurlar işletme ekosisteminde hoşgörü, sevgi gibi olumlu duygularının gelişmesi ile ekibi bir’liğe, biz’liğe ve başarıya taşırken, enerjiyi azaltan unsurlar ise ben’liğe, güvensizliğe, yalnızlığa, iletişim kazalarına ve dolayısıyla başarısızlığa sebep zemin hazırlarlar.
Yüksek enerjili şirketlerin iklimi çok elverişlidir, oksijeni boldur. Böyle şirketlerde çalışan, müşteri, tedarikçi, misafir kendisini hep kendi evinde gibi hisseder. O şirketin her bir çalışanı tertemiz, parlak bir enerji verir. Her çalışan bir diğerinin boşluğunu, eksiğini tamamlar. Enerjisine enerji katar. Çalışmaya gelirken ayakları geri geri gitmez. Çalışanlar bazen saati unuturlar, günün, zamanın nasıl geçtiğinin farkına varmazlar.
Şirketi etkin, canlı ve başarılı kılan enerjisi yüksek bir iklim içindeki insanlardır. Çalışanlar gelişmenin lokomotifidir. Şirketi başarıya götürecek güç çalışanların gözlerindeki fer, ayaklarındaki derman ve kalplerindeki sevgidir. Çalışanlar şirketin yüksek enerjili sisteminden, sistemin enerjisi de çalışanlardan beslenir. İkisini birbirini bütünleyerek hem şirket gelişir, hem de çalışanlar.
Özellikle firmalarınızın en temel sorunlarından biri satış ve pazarlama, üretim birimleri arasındaki iletişimsizlik veya koordinasyon eksikliği diyebiliriz.
Enerjisi yüksek şirketlerde ekipler arası sinerji vardır. Özellikle bu özellik daralan piyasalarda firmanın durgunluğun etkilerini daha az yaşamasını sağlamaktadır.
İnsanların sosyal hayatları işlerini olumlu yada olumsuz etkileyebilecekleri gibi, iş hayatları da aynı etkiyi sosyal hayatlarına yapmaktadır. Düşük enerjili işletmenin çalışanları genellikle bu düşük enerji sosyal hayatlarına, evlerine de taşımakta ve oranında enerjinin düşmesine, olumsuz durumların gerçekleşmesine sebep olmaktadırlar. Çalışanlara verilecek çatışma yönetimi eğitimleri, empati ve iletişim eğitimleri ile sosyal güçleri arttırılması faydalı olmaktadır.
Duygular, enerji bulaşıcıdır.
Duygular, enerji aynen nezle gibi şirket içinde hızlı bir şekilde herkese bulaşabilmektedir. Aynı zamanda çalışanlar pek çok zaman aynen çocuklar gibi kulaklarıyla değil gözleriyle öğrenmektedirler. Kullanılan dilin yapısı da enerji seviyesinin belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Kelimelerin enerjisi, frekansı ve insanın düşünce yapısını, kimyasını etkileme gücü vardır. Olumsuz, negatif iletisim biçiminin ve dil yapısının kullanıldığı yapılarda enerjisi seviyesi olması gerekenin altında seviyelerdedir.
Nasıl ki, fiziki olarak beden için yaptığımız iyi ve dengeli beslenme, uyku, spor gerekli ise mekânımız, işletmemiz, çevremiz içinde, fiziki temizlik yanında enerjisinin, havasının, ikliminin de aynı şekilde temizliğe ihtiyacı bulunmaktadır.
Burada en büyük görev liderlere, yöneticilere ve idarecilere düşmektedir.
Organizasyonlardaki iklimi ve enerji seviyesini genelde lider ve yöneticiler belirlerler. Kurucu liderlerin kuruluştaki enerjileri, değerleri ile büyüttükleri işletmeler zamanla “Negatif enerji üreten” unsurların artması ile önce işletme enerjilerini, sonra da işletmelerini kaybedebilmektedirler. Anadolu’muzdaki “Balık baştan kokar” tabiri bu durumu anlatmaya yeter diye düşünüyorum. Aynı şekilde çalışanların pek çoğunun işletmeyi değil yöneticilerini terk ettikleri yönündeki araştırma sonuçları bize önemli unsurun lider ve yöneticiler olduğunu göstermektedir.
Lider her koşulda olumlu tavrını sürdürme cesaretini, azmini gösteren insandır. Biliyoruz ki, olumsuz düşünce, olumsuzluğun kendisini getirir. Aklımıza takılan en ufak olumsuzluklar peşimizde sürüklenerek, biz farkında olmasak da ruhsal enerjimizi tüketiyor. Liderin, yöneticilerin enerjileri her zaman yüksek olmalıdır ki, şirketin genel enerjisi yükselsin.
Öncelikli olarak her ne olursa olsun lider, yönetici kendi enerji seviyesini, psikolojik durum ve fiziki duruşunu üst enerjik konuma getirmeli ki organizasyondaki diğer insanlarda kendisinden enerji alsın, canlı ve taze kalsın.
Kavgacı bir reis köyü bir arada tutamaz.
Tarihimiz ve olaylar çeşitli Liderlik yaklaşımlarını karşımıza çıkarmıştır. En önemli Liderler yönettikleri insanların kalplerine dokunabilen, kalpleri harekete geçiren Liderlerdir. Kalbe dokunamayan liderlik anlayışları bugün olmasa da yarın yok olmaya mahkûmdur.
Afrika Malawi topluluğuna ati yukarıdaki söz ne güzel anlatmış liderin sahip olması gereken özellikleri yalın bir cümleyle değil mi?
İşletmede liderin enerjisinin düşük olması, vücut dilinin, giyim tarzının, konuşma dilinin düşük enerjiyi yansıtması hali şirketteki çalışanları, ziyaretçileri, tedarikçileri ve tüm çevreyi olumsuz etkiler. Enerji seviyelerini, isteklerini ve heyecanlarını düşürür. Şirket çalışanlarının gitgide birbirlerine yabancılaşması, birbirinden hatta kendilerinden uzaklaşması ve iletişimin azalması enerji düşük şirketlerin en büyük sorunlarından biridir. Sabahları işine geç başlayan, geldiğinde terör estiren, bakımsız/düzensiz fiziğe ve iletişim diline sahip bir lider, bir yöneticinin bulunduğu işletme ile işine sevgiyle, heyecanla, tutkuyla gelen, girişinde çalışanlarının gününü tebessüm ve enerjiyle kutlayan, düzenli/tertipli giyim ve iletişim diline sahip bir liderin bulunduğu işletmeyi siz hayal ediniz. Hangisinde iş sonuçları daha yüksek olur? Hangisinde çalışanlar daha mutludur ve işletmelerine, liderlerine sadakat duyarlar, daha uzun dönem çalışırlar?
İşletmedeki düşük enerji dedikodu, suizan gibi işletmenin başarısını engelleyen, şirketi aşağıya doğru çeken unsurların yeşermesine, işten, sonuçlardan, gelecekten ziyade
kişilerin konuşulmasına sebep olmaktadır. İşletmenin enerjisi yükseldikçe insanlar olumsuz tavırları, birbiriyle uğraşmayı terk ederek başarılı bir şirketin değerli üyeleri olarak onur duyacakları sonuçların oluşmasına odaklanırlar. Birbiriye uğraşacak vakti ve havayı bulamazlar.
Lidere düşen işletme alanımıza fiziksel olduğu kadar ruhsal ve enerji yönüyle de sahip çıkmaktır.
İşletmemizi çevrelen ekosistemimiz enerji alır, enerjisini yitirir. Lider işletmesine sahip çıkmazsa ekosistemimiz olumsuz olarak etkilenir ve enerji seviyemizin düşmesiyle birlikte zihinsel, ruhsal çöküşler, depresyon, mutsuzluklar ve başarısız iş sonuçlarıyla sonuçlanır.
Düşük enerjili şirketlerin uzun dönemli yaşamaları pek mümkün görünmüyor.
Düşük enerji ile birbirine bağlanan üyeler arasındaki bağ zayıf olduğundan bir olup, diri olup dayanıklılık ve güç kazanılamıyor. Düşük enerjinin farkına varamayan, gerekli önlemleri alamayan kurumlarımız ne yazık ki küçük bir rüzgarda yıkılabilmektedirler.
Şirketlerin enerji seviyesi kriz dönemlerini daha kolay atlatmasını sağlamaktadır.
Ekip içindeki dayanışma, güven ve gayret hasarı azaltmaktadır. İşini, şirketini seven ekip üyeleri gerektiğinde şirket ürünlerini mesai saatleri dışında kendi çevrelerine satarak katkı sağlayabilmektedir.
İşletmede, bereketi artıran unsurlar mekanın enerjisini yükseltir, bereketi kaçıran unsurlar ise enerjiyi tüketirler. Sevgi, su sesi, güzel kokular, kaliteli iletişim mekanınpozitif enerji kaynaklarıdır, mekanın enerjisini arttırırlar. Korku, endişe, kin, nefret, haset gibi düşük titreşimli duygular enerji tüketicileridir. Bunlar bizim insani düşük titreşimlerimizdir. Diğer düşük titreşimlere manyetik olan oluşturur.
Geçmişte büyüklerimizin, esnaf teşkilatlarınıngünlük işleyişleri içinde uyguladıkları, ismini koyamadıkları bazı ritüeller, kozmik bilgiler, uygulamalarinsanların ve mekânların enerjisinin düzenlenmesinde etkili olmuşlardır..
Uzak doğu toplumlarında şeklinde başlayan cümle yerine; Atalarımız yüzlerce yıl; çok farklı din ve anlayışa sahip insanlar ile karşılıklı sevgi, saygı ve adalet anlayışı ile hayat yaşamışlar ve kaliteli sonuçlar üretmişlerdir. Bu durum günümüz dünyasında empati, yönetim anlayışları gibi insani faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır. Özümüze döndüğümüzde bu işin zaten mayamızda olduğunu rahatlıkla görebileceksiniz. Geçmişte uygulanan başarılı çalışmalardan birisi de ahilik prensipleridir. Bu da bizler ve diğer işletmeler için irdelenmesi ve özümsenmesi gereken önemli bir değerimizdir. İnsan asla robot değildir. Kalp ve ruh, bizi harekete geçiren önemli etkenlerdir. Doğru bir yönetim anlayışı, Liderlik vasıfları ve hakkaniyetli çalışanlar ile önümüze çıkan her engeli aşabiliriz. BU CÜMLEDEN SONRA; AŞAĞIDA SIRALADIĞIMIZ BAZI UYGULAMALAR KISMI GELEBİLİR
Uzak Doğu toplumlarında Feng Shui, reiki, chi enerjisi, ikiagi, ying ve yang gibi farklı söylemler olarak anlam bulan yaklaşımlar geçmişte 72 milletin 28 dil konuşarak, 10 dini yaşatarak oluşturduğu engin ortak yaşam kültürü ve Orta Asya’dan gelirken getirmiş olduğumuz Şamanizm yaklaşımlarıyla birlikte zenginleşerek kullanıla gelmiştir. 1207 yılında kuruluşuyla “dünyanın bilinen ilk sivil toplum kuruluşu” unvanını taşıyan “Ahilik“ prensipleri ve öğretileri ile işletmelerimiz için güzel örnekler ihtiva etmektedir. Anadolu’muzdaki bu değerden ve başka kültürlerdeki benzer uygulamalardan esinlenerek zamanın ruhuna uygun politikalar geliştirmek ve işletmelerin başarısına yakıt oluşturmak mümkündür.
Yüksek enerji yüksek titreşim demektir. Yüksek titreşim dinginlik, hoşgörü ve neşedir, diğer yüksek titreşimleri barındırır ve çeker.
Aşağıya sıralamaya çalıştığım bazı uygulamalar işletmenizdeki enerji seviyesinin yükselmesine, negatif enerjilerin azalmasına katkı sağlayacağına inanıyorum.
Gözlemleyebildiğimiz, deneyimleyebildiğimiz kadarıyla şirketlerdeenerji alanımızı temizleyen, enerji kayıp kaçaklarına engel olan ve enerji seviyesini yükselten bazı uygulamalar arasında aşağıdakileri sıralayabiliriz:
- Üst yönetimi oluşturan ortaklar, yöneticiler, kardeşler arasındaki birlik, ahenk, sevgi ve saygı çok önemlidir. Buradaki enerji aynen tüm şirkete, çalışanlara, müşterilere yansıyacaktır. Kurumsallaşma, aile anayasası vb. unsurlarla birliktelik sistematik hale getirilmesi üzerinde çalışılabilir.
- Özellikle aile şirketlerinde genç kuşakların işe oryante edilmeleri, eğitilmeleri, teknik yönetsel ve sosyal donanımlarını arttırmaları, işi yeterince sahiplenmeleri ve ekiple uyumlu bir çizgi yakalamaları işletmenin enerjisini etkilemektedir.
- İşletmenizde temel konu para üretmeye yönelik unsurlar yanında kültür, sanat, gönüllülük, toplumsal fayda üretme gibi unsurlara da yer veriniz. Çalışanları bu çalışmaların bir parçası yapınız.
- Personelin gündemine coşkuyu, heyecanı, yaşam enerjisini artıran, motivasyonlarını olumlu, neşeli şeyleri taşımanın yollarını araştırınız.
- Mümkünse işyerimizi kendimiz açmalı ve açarken dualar etmeliyiz. Güne dua ile günümüzün tabiriyle olumlamalarla, iyi niyet beyanıyla ve dileklerle başlamak Ahilik esaslarındandır. Bunu görevlilerden de isteyebiliriz. Dualar, yüksek titreşimli, frekanslı olduğundan özellikle yüksek sesle, gönülden yapıldığında kabul edilme oranı artır ve alçak titreşimli belaları def eder. Geçmişte Anadolu’da Ahi büyüklerimizin yaptığı gibi ofisimize, işyerimize, eşyalara, çatımız adlında bulunan her şeye, makinelere, çalışanlara, sektöre ve ülkeye her sabah hayırlar, bereketler dileyerek günümüze başlayabiliriz. Enerji yasasına göre yüksek titreşim alçak titreşimi iter. Titreşimi yüksek olduğunu bildiğimiz herşeyi düşük titreşimi uzaklaştırmak için kullanabiliriz.
- Ekip olarak hep birlikte doğa, kır gezileri, piknikler düzenlemek doğanın herhangi bir parçasından enerji alarak genel enerji seviyesini yükseltecektir. Doğada olmak pek çok insan için canlandırıcı ve enerji vericidir.
- İşletme bahçesinde, içerisinde oluşturulacak doğal ortamlar, bahçe, içine konulacak birkaç canlı hayvan herkes için enerji kaynağıdır. Ortama canlılık katarlar.
- Sadelik her zaman yüksek enerjidir. Mekanımızda ne kadar az eşya, ne kadar minimalist tasarım o kadar az kafa karışıklığı demektir.
- Mekanda su sesi pozitif enerjiyi arttırır.
- Bakım, temizlik, tertip düzen canlılık, tazelik demektir. Her yer, makine, eşya bakımlı ve temiz olmalıdır.Tozların biriktiği köşelerde, negatif enerjiler birikir. Köşelerde, durağan yerlerde durağan enerjiler toplanır. Örümcek ağları mekanın diriliğini öldürür.
- Ofiste, evde, işyerinde konuşulan, söylenen, seyredilen her şey duvarlara, mobilyalara gidip yapışır. Ofisinizde, işyerinizde, evinizde tartışma yapmayın, şiddet içeren filmleri seyretmeyiniz. Olan biten, söylenen her şeyin enerjisinin vücudunuzdaki suya, ofisinize, işletmenize ve evinize kaydolduğunuzu unutmayın.
- Adaçayı, fesleğen, kekik, okaliptüs, nane gibi şifalanmada kullanılan titreşimi çok yüksek bir bitkidir. Doğal kokular, dikensiz çiçekler ofisinizin, işyerinizin ve evin enerji seviyesini arttırırlar.
- Ofiste, evinizde, işyerinizde durağan, kullanılmayan, tozlanmış, zamanla atıl duruma geçmiş, ölmüş şeyleri elden çıkarın veya ihtiyacı olan, işine yarayabilecek insanlarla paylaşın. Kullanılmayan ve ne zaman kullanacağımızı bilmediğimiz her şey durağan enerji tutar.
- Ölmüş, solmuş, enerjisini kaybetmiş çiçekleri, eşyaları işyerinde bulundurmayın. Bu diğerlerini de öldürür, hepsine olumsuz enerjisini bulaştırır.
- Mekândaki, işyerinizdeki, bahçenizdeki kurumuş çiçekler, ağaçlar artık yaşam enerjisi taşımadıkları, ölü bir enerji taşıdıkları için atmak gerekir.
- Nasıl ki evlerde baharla birlikte, bayramlarda temizlik yapılır. Ofislerde, işyerlerinde de bahar temizliği yapılmalıdır.
- Sözsüz, hafif ve soft müzikler, yaşam enerjisini yükselten müzikler de enerjiyi temizler ve enerji seviyesini yükseltir. Genel yayın ile ofislere ve iş alanına verilebilir.
- İşyerine geliş ve eve dönüş zamanlarında servis araçlarında çalışanların enerjilerini yükseltmek için insanın ruh halini olumlu etkileyecek seçilmiş müzikler dinlenebilir. Özellikle servis süresinin uzadığı büyük şehirlerimizde bu yöntemle önemli katıklar sağlanabilir.
- İşletmede negatif enerji yayını yapan yönetici ve personel ile görüşülmeli, çözüm yolları aranmalıdır. Yapıcı çalışmalar ile iyileşme sağlanamadığı takdirde yollar ayrılmalıdır. Bu şahısların her saniyesi işletmenin enerjisini azaltır.
- Problemler işletmenin enerjisini düşüren unsurlardır. İşletmenin personelleri, müşterileri, tedarikçileri, kamu kuruluşları ile problem sayısı işletmenin iş yapma biçimiyle alakalıdır. Her aile de problemler ve anlaşmazlıklar olabildiği gibi, iş ortamlarında da olabilmektedir İşletmede problem sayısı, hukuki işlemler sayısı düşürülmeye çalışılmalıdır. Hukuki işlemlere başvurulmadan sulh yolu ile hal yoluna bakılmalıdır. Problemsizlik, önemli bir problemdir. Önemli olan bu problemlerin üstesinden nasıl geleceğimiz, yol haritamız ve insani yönlerimizi kaybetmeden başarıya nasıl ulaşacağımızdır. Personel, tedarikçi, müşteri seçiminden tüm süreçlerin yönetilmesine kadar temiz, sorunsuz ve sistematik uygulamalar problem sayısını düşürür. Problemleri çözerken direk muhatapları ile görüşülmeli, birden çok taraf var ise, taraflar mutlaka dinlenmeli, hakka riayet edilmelidir.
- İşletmeye, binaya, araçlara, makinelere, çalışanlara ve ürünlere lanet etmek enerjiyi düşürmekte, aksiliklerin devamına yol açmaktadır. Şikayet ve nefret yerine sevgi dilini kullanmalıdır. Yapılan araştırmalara göre sevilen çiçeğin yaprağı güzelleşiyor, sevilen araçlarla, makinelerle insanlar daha az kaza yapıyor. Sevilen vücut daha az hastalanıyor.
- İşletmede çalışanların de dahil olabileceği hayvanlarla ilgili çalışmalar yapmak. Mesela yavru bir kedi alınıp, beslenip büyütülebilir. Ortam uygun ise civciv, tavuk, horoz, ördek gibi kümes hayvanları alıp yetiştirmek, yavrular alıp büyütmek. Güvercin beslenebilir.
- Belirli aralıklarla enerjileri yüksek sektör liderlerinin, iş insanlarının, kamu veya STK yöneticilerinin katılacağı personel gelişim ve paylaşım toplantıları yapılabilir.
- Bayramlarda, kandillerde, önemli günlerde bir araya gelerek sevinci paylaşmak, bayramlaşmak ve günü unutulmaz kılacak hediye çekilişi gibi etkinlikler yapılabilir.
- Önemli başarılara imza atıldığında, ödül alındığında bir araya gelerek bu sevinci kutlayabiliriz.
Yukarıdaki bahsetmeye çalıştığım unsurlar mekanınızdaki enerji seviyenizi yükseltmeye yarayacaktır. Bunları sizde deneyimlerinizle, uygulamalarınızla çoğaltabilirisiniz, içselleştirebilirsiniz. Bu konuda farkındalık sahibi olmak, ruhsal değerlere, quantum mekaniğine, metafiziğe, eşyanın görünmeyen ruhuna ilgi göstermeye duyarlı olmak size ve işletmenize daha mutlu çalışanlar, daha çok satış, daha yüksek verimlilik ve daha az iş kazaları sağlayacaktır. Bunları, benzerlerini uyguluyor olabilirsiniz.
Şunu hep birlikte biliyoruz ki, küçük bir uygulama bazen çok büyük sonuçların oluşmasına vesile olabilmektedir. Bize düşen aramak, kapıları tıklamak, bu küçük noktaları tespit edip içselleştirmektir. Her arayan bulamazmış ama bulanlar hep arayanlar içinden çıkarmış.
Gelin hep birlikte düşünelim ve şu sorulara samimiyetle cevap bulmaya çalışalım:
-
Ekipteki tüm çalışanlar aynı yöne bakıp, aynı amaç için hareket etse, kurum performansı nasıl etkilenir?
-
Tüm çalışanlar toplam faydayı büyütmek üzere, çevresindekilerin başarısı için çaba harcasa ve herkes birbirine yardım etmeyi kendi görevi kadar öncelikli saysa, kurum performansı nasıl etkilenir?
-
Böyle bir anlayış içinde çalışılması durumunda, ciro veya karlılık ne ölçüde artar?
Gerek çalışanlar, gerek yöneticiler, liderler ve gerekse yatırımcılar olarak hangimiz ciro ve karlıklarını, şirket değerini büyüten, yüksek enerjili ve başarılı bir şirketin, bir organizasyonun üyesi olmak istemeyiz ki.
Mutlu çalışanlara, mutlu müşterilere sahip mutlu bir işyeri olabilmek için yüksek enerjili bir şirket olmak gerekiyor. Mutlu şirketler hasta olmazlar. Mutlu şirketler yıllara rağmen dinç ve enerjik kalırlar. Hastalansalar bile daha çabuk iyileşir, ayağa kalkarlar.
Enerjisini seviyesi düşen şirket çok çabuk hastalanabiliyor, çabuk kaybedebiliyor, toparlaması çok daha güç oluyor. Şirketler hastalanmadan önce veya hastalığında, enerjisini artıracağı uygulamaları ve platformları iyi kullanmalıdır. Zira aynen insan vücudu gibi hastalanmış olan bir şirketin tedavisi için enerji, motivasyon ve moral şarttır.
Madem öyle şimdi buyurun hep birlikte tekrarlayalım; “Uzun ömürlü bir şirket olmak için yüksek enerji şarttır.”
Yüksek enerjili şirketler ekonominin en önemli ve vazgeçilmez unsurlarından biridir. Çünkü yüksek enerjili ekonomi ancak yüksek enerjili işletmelerle sürdürülebilirliğini sağlayabilir. Son dönemde bir kez daha anladık ki, üretmeyen, ihracat yapmayan yüksek enerjili şirketleri olmayan bir Türkiye’mizin gelişmesi, refah seviyemizin yükseltmesi ve dış taarruzlara karşı koyabilecek güce ulaşılması mümkün görünmemektedir.
“Sevgisiz bir saray eski bir kulübeden farksızdır; içinde sevgi olan küçük bir baraka ise saraydır.” sözüyle Robert G. Ingersol bize ne güzel mesaj vermiş. Evet, işletmelerimizdeki enerjinin seviyesinin arttırılması, enerjimizi emen unsurların temizlenmesi farkındalık kazanma, özel ilgi, emek ve sevgi istiyor. Bu farkındalıkla yapacağımız çalışmalar, geliştireceğimiz uygulamalar ile başarı ve zirve yolculuğumuza daha emin adımlarla yürüyebileceğimize inanıyorum. Her bir işletmemiz bunu becerebilir, şirketlerimizin yaşam ömürlerini uzatabilir ve ülkemizin gelişimine daha çok katkı sunabiliriz.
Sizde, farklı uygulamalarınızı, yorumlarınızı paylaşırsanız toplam faydayı büyütmek üzere her birimiz için esin kaynağı olabilecek ayrı bir kazanım olacaktır.
Deneyimlerimizle harmanlamaya çalıştığımız yazının hoşunuza gitmesini ve faydalı olmasını diliyorum. Gönül tarlanızın suyu olan sevginiz, yaşam enerjiniz mekanlarınızdan, işyerinizden hiç eksik olmasın. Kişisel, kurumsal enerjiniz, sinerjiniz, saadetiniz bol ve bereketli olsun.
Recep Ali Topçu Adell Armatür ve Vana Fabrikaları A.Ş. | Yön.Kur.Bşk.
-