Sürekli yöneticiler ile çalışanlar arasındaki yönetim ve liderlik konularını dile getiriyoruz. İyi bir LİDER şöyle olmalı, ……. iyi bir LİDER’ in vasıflarıdır.. , çalışanları böyle yönetenlerdir… v.s.
Peki LİDER Yönetici Adab-ı Muaşereti bilmeli midir?
Çalışanınız & ekip arkadaşlarınız aynı zamanda müşterilerinizdir. Normal müşterileriniz veya çeşitli kurum çalışan ya da yöneticileri, hiç tanımadığınız yoldan geçen &halktan biri.. her kim olursa olsun farketmeksizin, ağırladığınız her bir kişi ya da kurum sizin MİSAFİR’ inizdir. Kuruma, mevkiye, makama ya da size faydası olup olmamasına bakılmaksızın adap usulünce ağırlanmalı ve uğurlanmalıdır.
Faydadan kasıt;
👉 Eğer mevki makam sahibiyse, düğme iliklenir, karşılanır, uğrulanır..
👉 Eğer maddi gücü varsa, kırmızı halılar ile karşılanır, dış kapıya kadar geçirilerek uğurlanır,
👉 Eğer çıkar ilişkisi varsa, işi bitene kadar el pençe durulur,
Bu eğerler kesinlikle azalmaz çoğalır… Faydaya bakarak ağırlamalar ve uğurlamalar..
Bir de fayda sağlanacak, yalnız umursanmayan, sadece oturulan koltuğun verdiği sorumluluk nedeniyle, ağırlamak istenmese de ağırlamak zorunda kalınan, MİSAFİR’ ler vardır..
👉 Bu ağırlamalarda, koltuk sahibi muhakkak kendi parelelinde ya da astı olan bir kişi ile birlikte ağırlama yapar,
👉 MİSAFİR İsteksiz karşılanır,
👉 Koltuk sahibi MİSAFİR’ i dinlediğini ve acil bir e-mail ya da iş nedeniyle verilmesi gereken cevaba istinaden bilgisayara gömüldüğü açıklamasıyla, topu diğer ağırlayıcıya atar, bu arada da göz ucuyla sizi takip ederken kulağı sizdedir,
👉 Sohbet esnasında, bilgi seviyesini göstermek adına koltuk sahibi karşıdan pası alır, o esnada da pas veren kişi telefon ya da tablettedir, MİSAFİR paslaşmalar arasında sınavdan geçer,
👉 MİSAFİR’ i umursar görünme sadece bulunulan mevkinin zorunluluğudur…
Gözden kaçırılmayacak bir meziyet vardır ki; bir insan ne kadar çok öğrenirse o kadar mütevazı olur. Bu safhada öğrenilenleri kişiliğe oturtmaktır önemli olan. Bilgiyle kibirlenmek cehalet belirtisidir unutulmamalıdır.
Evet… nasıl bir dünya deseniz de maalesef karşılaşılan durumlar…
“İnsan ne kadar yükseIirse, gönIü o kadar aIçaImaIıdır” der Cicero.
Tabi ki yaşadığım çok naif bir örneği de vermeden geçmek istemem.
2017 yılında Bilişim 500 ve BT Haber kanallarının Başkanı Syn. Murat GÖÇE Bey o dönemde çalıştığım firmada ziyaretime gelecek, öğlen saatlerinde buluşacağız planım öğle yemeğinde sohbet, hatta çok sevdiğim mekanlardan birinde yer ayırtmışım, Yönetim Kurulu Başkanı kriz bir durumdan dolayı acil toplantıya çağırdı( bu tarz durumlarda asla telefonum yanımda olmaz, odamda masamdadır), 1 saate yakın toplantıda kaldık. Toplantı sonrası Murat Bey’ in aramasına hemen dönüş yaptım, maalesef yemekte. Çok üzüldüğüm bir durumdur. Öyle kibar ve ince düşünen bir kişiliktir ki kendisi. Yemek sonrası ofiste görüştük. 2019 yılında bir işim nedeniyle kendisini ofisinde ziyaret ettim(o dönemde artık bir kuruma bağlı çalışmıyorum), Murat Bey beni odasının kapısında sol ayağı aşırı derecede şiş ayakta zor durur halde karşıladı, bir de “Kusura bakmayın Nesrin Hanım, sizi terlikle karşılıyorum” demez mi. O gün ofise gelemeyecek durumda olmasına rağmen, bana hiç bir şey söylememesi(aramızda bunu söyleyecek samimiyet olduğu halde), acılar içinde olduğu yüzünden okunurken bunu göstermemek adına verdiği çaba, MİSAFİR ağırlayışı, toplantı boyunca yapılabilirlikler analizi ve her konuda size sağlayacağı faydayı sonuna kadar hissetmeniz, uğurlarken dahi ayağa kalkarak sizi kapıya kadar geçirme arzusu… saygınlık ve LİDER Yöneticilik..
Nezaket, kibarlık, naiflik, usul, erkan, adap, edep, muaşeret,…
Adab-ı Muaşeret sadece reelde MİSAFİR ağırlamakla mı gerçekleşir?
2006 yılında tanıştım şu an Can Abim dediğim Burak ERSOY ile. O dönemde Urfa’ da bir mağaza çalışanlarındanım. Yaşanan müşteri deneyimlerinden dolayı bir öneri e-maili gönderdiğim üst düzey yönetici, görmediği ve hiç tanımadığı bir çalışana fikir ve düşüncelerinden ayrıca farkındalık oluşturduğu için teşekkür ediyor. Her yollanan e-maile ya da farklı kanallardan gönderilen mesajlara her zaman geri dönen, istisnasız herkese aynı şekilde davranan bir yönetici.. Çalışan daha bir şevk ve heyecan ile daha iyiyi sunma çabasına giriyor.. Yıllar içerisinde 1:1 buluşma ve sohbetlerde de samimiyeti, içtenliği, takdiri, saygıyı, saygınlığı, YÖNDER’ liği her zaman gösteren bir LİDER Yönetici.. Kişiler farketmeksizin herkese aynı ölçüde davranan bir YÖNDER… Öğrenirken –>Öğretmeyi, yıllar içerisinde birçok proje üreterek fayda sağlayıp –>isimsiz kahraman olmayı, sıradan bir insan olarak –> sıradanlığa karşı olmayı, iyiliği, önemsemeyi, saygıyı, adabı, usulünce hareket etmeyi, … kısaca KALİTELİ İNSAN olmayı öğreten bir öğreticinizin YÖNDER’ liğinde YÖNDER olmanın hazzı..
Örneklere baktığımızda; MİSAFİR’ e değerin, sadece reelde ağırlamaktan geçmediğini, her kanalda adaba, usulünce riayetten geçtiğini göreceğiz. Bu saygı, sadece size değildir herkesedir. Kişi ya da mekan ya da durum farketmeksizin aynı standartları sağlamak ERDEM dediğimiz olaydır.
KİBAR ve KİBİR arasında sadece tek harf vardır, farklı olan..! O tek harf anlam bakımından arada öyle ters orantılı uçurumlar oluşturur ki.. Keza MİSAFİR ağırlama ve uğurlama arasındaki sürede, bizlerin de, tek harf kadar küçük bir nüans ile yaşatacağımız uçurumlar, farkındalığımızın ne denli elimizde olduğunu gösterir.
Herkese eşit mesafede oluş eşit bir perspektiften bakmak ve öyle davranmak.
MevIana’ nın “Deniz gibi maI kazan, fakat sen üzerinde gemi ol..” sözünün yorumunu da sizlere bırakıyorum…
Selam ve Saygıyla..
About The Author
Nesrin Firat
Satış kanalı yönetimi, ekip yönetimi, kriz müşteri yönetimi, ikna teknikleri, iletişim, koçluk, lider yöneticilik, ik süreçleri, kariyer yönetimi, stres yönetimi gibi farklı konu başlıklarında eğitimler veren Nesrin FİRAT’ın yazıları Majorscope’da