Son günlerde özellikle gençler arasındaki en güncel konuların başında kripto paralar ve bunlara yapılan yatırımlar geliyor. Bu nedenle öncelikle “para”nın ne olduğunu anlamak uygun olur. Günümüzde kullanımda olan üç çeşit para var. Fiyat para (cebimizde ve cüzdanımızda olan), dijital para (banka hesabında olduğunu varsaydığımız) ve kripto para. İyi anlaması gereken paranın dört işleve sahip olduğudur. Para alış-veriş, biriktirme, ölçüm ve borç erteleme aracı olarak dört amaçla kullanılır. Kripto paralar paranın sahip olduğu bu dört işlevden ilk ikisini yerine getirir ancak ölçüm aracı ve borç erteleme aracı olamazlar. Kimse boyu belli olamayan (değişken) bir nesneyle ölçüm yapmaz ve kimse ödemesi kripto paraya dayalı beş yıl vadeli bir mal veya mülk almaz. Bu nedenle yeni olduğu ve büyük iddialara sahip olduğu için gençlerin de yetişkinlerin de bu konudaki tuzakları bilmesinde yarar vardır. Çünkü düzenlemesi (regulation) olmayan piyasalarda itibara (reputation) yatırım yapılır.
Bu nedenle yatırım kararlarının güvenliğinden emin olmak esastır. Kırk karakterden oluşan bir kodla güvenliği sağlanan bir kripto değerin güvenliğini sağlamak, işi teknoloji olanlar için bile kolay değildir. Çünkü bu kodun yazılı olduğu cihazın heklenmesin yarım saat içinde yatırımın sıfırlanmasıyla sonuçlanması, konuyla ilgilenen herkesin bildiği bir sırdır. Teknolojiye yakın olmayanların, aracılar üzerinden yaptığı yatırımların güvenliği ise, tek anahtarı başkasına teslim edilen bir kasanın güvenliği kadardır.
Devletlerin ve merkezi sistemin dışında bir seçenek olarak çıkan kripto varlıklarda yaşanan dolandırıcılıklardan sonra, bu işle ilgilenenlerin devletten bir düzenleme beklemesi de ayrı bir ironi konusudur.
Neden yatırılır?
İnsanların kripto paralara ve borsaya yatırım yapmasının üç sebebi vardır: Paraya çok ihtiyaç duymak, kolay para kazanılacağına inanmak ve açgözlülük. İnsan beyninin ilkel mekanizması olan kısa vadeye odaklı ve hızlı tatmin peşinde koşan duygusal beyin (sistem I) bir öneriyle karşılaştığı zaman “ödülün boyu ne?” diye düşünür. Buna karşılık riskleri hesaplayan ve uzun vadeye odaklı düşünen beyin (sistem II) “ihtimal ne?” diye durum değerlendirmesi yapar. Ancak bu durumda hisseden beyin, düşünen beyni “sen buna bir gerekçe uydur” diyerek davranışının kendi gözünde mantıklı görünmesini sağlar. Yılbaşında verilen büyük ikramiyenin kendisine çıkma ihtimalinin, başına yıldırım düşmesi kadar küçük bir ihtimal olduğunu bildiği halde Milli Piyango bileti almak, bu konuda örnektir.
Bunların dışında insan tabiatının önemli bir özelliği de “iyi şeylerin kendi başına, kötü şeylerin de başkalarının başına geleceğine” inanmasıdır. Bu nedenle insanların “öngörülebilir şekilde akıldışı” olduğunu bilen güler yüzlü dolandırıcıların hem reklamlar hem de düzmece hikayelerle insanları tuzağa düşürmesi zor olmaz.
Hiç şüphesiz kolay yoldan para kazanılacağına inanmak, sadece gençlere özgü değildir. Bu alanlara yatırım yapanlar kişilik özellikleri açısında ihtiyatlılığı düşük, iyimser kişiler olduğu araştırmalarla saptanmıştır.
Yasadışı bahis sitelerinin en yoğun kullanıldığı ülkelerden biri Türkiye’dir. Bu siteler insanların zaaflarını istismar ederek, onlara çeşitli yemler sunarak baştan çıkartmaktadır. Bu nedenle aileler bir yandan örnek olarak, diğer yandan medyadaki haberlerden ve çevrelerinde meydana gelen olaylardan hareketle çocuklarına bu sakıncaları anlatmaları yerinde olur. Hisseden beynin kışkırtmasıyla “dürtü temelli” kararların insanları zor durumda bıraktığını örnekler üzerinden konuşmak yararlıdır. Ayrıca yeri geldikçe “zahmetsiz gözüken” kazancın çok kere tuzaklar içerdiğini, yaşanmış olaylardan hareketle karşılıklı sohbet şeklinde paylaşmak uygundur. Halk arasında konuşulan “bedava peynir fare kapanında bulunur” sözü bütünüyle gerçektir.
Tweet mesajıma verilen tepkilerden bazıları, bir ölçüde haklı olarak, yasadışı bahis siteleri ile kripto paraları aynı kefeye koymamın hatalı olduğunu yazdı. Ben özellikle Türkiye Borsasının da bir kumarhaneden çok farklı olmadığını düşünüyorum. Yatırımcıların kısa vadede kazanç beklediği, son derece sığ, maniplasyona açık, birçok şirketin karlılığının sıfıra yakın olduğu içinden geçtiğimiz süreçte bile, endeksin sürekli yükselmesinin, işin doğasına aykırı olduğunu, işin profesyonellerinin kendi aralarındaki başlıca sohbet konusu olmasından biliyorum. Sevgili Ege Cansen’in, “Doldur, boşalt, keriz silkele” vecizesi Türkiye Borsanın özetidir.
Sonuç
Hem gençlerin hem de yetişkinlerin tasarruflarını birikimlere, birikimlerini güvenli yatırımlara dönüştürmek için finansal okur yazarlıklarını kazanmalarını ve bu konuda kendilerini geliştirmek için her türlü platformdan yararlanmalarını öneririm. Foder, bu boşluğu doldurmak için finansal okur yazarlık konusunda çaba harcayan ve yayınlarıyla toplumu aydınlatan bir kuruluştur. Benzer şekilde Moneye app’i, insanların istek ve ihtiyaçları arasındaki farkı anlamalarına ve küçük tasarruflarla birikim yapmalarına imkan sağlayan çok başarılı bir uygulamadır.
Sonuçları üzerinde kontrol imkanının olmadığı bir alana yatırım yaparak para kazanacağını düşünmek, Dünyada en çok satan kitabın yazarı Rhonda Byrne’in ünlü “Sır”rı, “Evren postacısına olumlu mesajlar gönderin ve iyi düşünün iyi olsun” mottosuna inanmaktan farksızdır.
*Bu yazı Sayın Acar Baltaş tarafindan kendi adını taşıyan blog sitesinde 28.04.2021 tarihinde yayınlanmıştır.