İnsanların beyinlerinin aynı birbirine benzer sistemde olması, sadece işleyiş ve küçük farklılıklarla, işlem yapması mantığı beni şaşırtmakta. Beyinlerimiz, bir ego sembolü, kendisi ve açıklayamadığı her şeyi bir “ tehdit “ olarak algılayıp kendi boşluklarını da kendine göre doldurması çok ilginç… Beynimiz küçük büyük her türlü olayı, durumu bir tehdit gibi algılaması neticesinde “ savaş ya da kaç “ tekniğini, farklı yollarla, sürekli tekrarlıyor. Bu tehdit algısına da devamlı kendine göre hayatımız boyunca olası tüm senaryoları önceden düşünüp bize yaşatmakta.
Yaşam koşulları, kalıtım ve çevre koşulları ise sistemimizin işlemesindeki yolların farklılığını yansıtıyor. Aslında tüm canlılardaki sistem aynı ve birbirine benzer şekilde işliyor. Fakat insanoğlu olarak, farklı şekilde düşünme, konuşma, iletişim kurma yetisine sahibiz ama bu bizi bu hayattaki diğer canlılardan hiç bi şekilde üstün yapmaz ve yapmamalıdır. Yaşamak her canlı için önemli ve hepimizin hakkıdır.
Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşine göre hepimizin basit ve temel ihtiyaçları bellidir. Her canlı piramidin üstüne çıkmayı hedefler fakat bir basamağı tamamlamadan diğer basamağa çıkamayız. Bu yüzden basamakları tırmanmak ve hedefe doğru ilerleme yollarımız farklı olsa da aynı yolculuktayız… Bu hedefe ulaşmak için çirkin yollarla değil de, saygı ve sevgi içerisinde, empati ile birlikte ilerlemek en doğrusu. Ego dolu bir beyin ile değil, bilinçli bir beyin ve tekamül ile olgun ve erdemli insana yolculuk dileği ile… (bu yazıyı ..APTAL BEYİN..Dean BURNETT….kitabını okuduktan sonra yazdım…sizlere de okumanızı tavsiye ederim…) Kübra KANAT