Tercüman
Bazen şartlar kendi kahramanlarını, kendi aydınlarını doğurur. Yakın tarihimizde bunun örnekleri birçok kere görülmüştür.
Bugün; 30 milyon Türk’ün, cehaletin ve sefaletin kucağında dünyadan hatta birbirimizden habersiz hale getirilmiş bertaraf ve esir olarak 19’ncu yüzyıl Çarlık Rusyasının “parçala yut” şeklinde sembolize edilen siyaseti nedeniyle Türk Milletinden türetilen yüzlerce halkın ortaya konulan mahalli kültürünün desteklenmesi neticesinde neler yaşadığını gözler önüne sererek milletin uyanmasını sağlamak için üstün gayretler sergilemiş önemi bir şahsiyet ve aydınlanma yolunda ortaya koyduğu en önemli çaba ve hatta toplumsal bilincin oluşması, toplumun zihnine yöneltilen bir davetiye olarak döneminin aydınlanması için topluma temas etme fırsatı bulduğu önemli bir platform olan “Tercüman” gazetesi ile “dilde birlik fikirde birlik işte birlik” milli şuurunu oluşturma yönündeki kıymetli gayretin fikir babası İsmail Gaspıralıdan bahsedeceğiz.
1851 yılında Kırım’ın mütevazi bir Türk köyünde doğdu. Türk milletini bozgunluk zihniyetinden “Bütün Türklük” kavramına yükselten büyük Türk fikir ve aksiyon adamı, babası Gaspıra köyünden olduğundan (GASPIRALI) lakabını aldı. Akmescit Askeri Okulu ve Moskova Askeri Lisesine gitti. Panslavist ceryanın merkezi olan Moskova Askeri Lisesindeki eğitimde karşılaştığı ayrılıkçı tutum karşısında milli gururu incindi ve milliyetçilik duyguları kapçılandı. Öyleki 6 sınıftan arkadaşı Mustafa Mirza ile yaz tatilinde Giritte katliyama uğrayan Türklere yardıma gittiler 45 gün kürek çekerek Volga ve Don Nehri üzerinden Kırım’a ulaşmış buradan Vodesa’ya geçmişlerdir. Vodesa’dan pasaportsuz olarak bindikleri gemide Türkiye’de yakalanmış ve ailelerine teslim edilmişlerdir. Gaspıralı’nın genç ruhundaki idealizim ateşi ömrünün sonuna kadar devam etmiştir. Bu ateş ki Rusya gibi koyu istibdatın hüküm sürdüğü bir ülkede “Tercüman” gibi bir gazetenin 35 yıl gibi uzun bir süre yaşaması için gerekli tecrübeyi ve ihtiyatı kazandırmıştır. Gaspıralı İsmail Beyin genç ruhunda ezilen Rusya Türklerine yardım etme arzusu ağır basmış, Moskava tahsilinin tamamlamaktan vazgeçmiş, sevdiği insanlar arasında bulunarak onlara hizmet etmeyi tercih etmiştir. 17 yaşında Kırımlı Giray Han’ın yaptırmış olduğu Zincirli Medresesinde öğretmenlik hayatına başlamış ve bir milletin öğretmenliği misyonunu yaşamının sonuna kadar devam ettirmiştir.
1870 yılında gazete çıkarmak için Çar Hükümetine müracaatında bulunduysa da ret cevabı aldı. Milli benlik için elzem gördüğü bu faaliyet için üstün çabalar ve girişimler o dönemin Çar Hükümetinin aciz durumda kalmasına sebep olmuş ve çabasında muvafak olmasını sağlamıştır. Bu başarısının altında üstün zekası ile ihtiyatlı ve tedbirli davranması önemli rol oynamıştır.”usul-ü cedid” gibi milli kültür ruh ve aksiyon el başlatan bir yeniliğin yayılması “Tercüman” sayesinde olmuştur. 1883’de Yeni Kırımın Ruslar tarafından ilhakından tam bir asır sonra Bahçesaray’da neşri başlayan Tercüman ilk yıllarda büyük maddi imkansızlıklarla neşir hayatına başlamış olsada 1905 yılına kadar Rusya Türklerinin tek sürekli gazetesi olarak 23 Şubat 1918 tarihine kadar 35 yıl yayın hayatına devam etmiştir. Gaspıralı İsmail Bey “Tercüman” ile “Dilde, fikirde, işte birlik” şiarın ilk iki şıkkını tahakkuk ettirme yoluna girmiş üçüncü şıkkın galebesi için yine Tercüman sütünlarından mücadele etmiştir. Bu bakımdan Rusya Türkleri, Türklüğünü Gaspıralı İsmail Bey’e medyundur denilse yanlış olmaz.
Kaynak: Gaspıralı İsmail,Necip HAPLEMİTOĞLU, Pozitif yayın evi, 2014