Vicdan ve Nefis
Yüzlerce maske kullanınca birbirimizin yüzüne bakacak yüz kalmayabilir aman dikkat edelim..Birbirimizin yüzüne bakabilecek yüz bırakalım hiç olmazsa, kalmazsa; nasıl bakarız birbirimize.??
Bilim adamları birçok şeyin çaresini, sebebini bulmuşlar ama henüz yalana bir çare bulamamışlar..!!
Biliyorsunuz yalanın büyüğü küçüğü olmaz, yalan yalandır..Bu yalan bazı zaman ve durumlarda vaziyeti kurtarır gibi görünse de, maalesef kişinin ruhunu kirleten ve kolay kolay da çıkmayan, temizlenemeyen büyük bir problem..Yalanın temelinde de her türlü korkular yatarmış..Arkadaşlar ruhumuzu kirleten sinsi şeytan yalana fazla yüz vermeyin..Ruh kirlenmeye başladı mı, akıl ve beden de kirlenmeye başlıyor..
Bir hikaye vardır: zamanın veziri hamama girmiş, kese olurken, her şeyi tamamen kirlendiğinden, çıkamamış, geriye çıkacak bir şey kalmamış…
Eninde sonunda yalan ve yanlış şeyler, gün yüzüne çıkar. Kandırdım, vaziyeti kurtardım, farkında değil, ne olacak vs. gibi aptalca davranmaya gerek yok..Neden biliyor musunuz? İçinizdeki, ruhunuzdaki ilahi adalet (VİCDAN) ER VEYA GEÇ BİR ŞEKİLDE MUTLAKA HAREKETE GEÇECEKTİR.. Vicdan harekete geçene kadar da sizi rahat bırakmayacaktır..O nedenle siz siz olun içinizdeki adalet ile mutlaka, DÜRÜST, uyumlu ve devamlı iletişim içinde olun ki; aklınız ve bedeniniz de kirlenmesin…
Vicdanınız, ruhunuzun dürüstlük abidesi, nefsiniz ise ;hırsınızın, egonuzun şeytan sofrasıdır..Yalan bu sofranın en lezzetli sahtekarıdır. Özellikle bir doğru üzerine bindirilmiş dokuz sahtekar, en tehlikeli yalandır, dikkat…Nefsinizi terbiye edebilmek için gayret, zaman, akıl ve para harcamalısınız..Nefsinizin kontroluna girmemek için vicdanınız size yol gösterecektir. Her şey döner dolaşır sahibini bulur…Attım yuttu zannedersiniz, yutan kendinizdir..İnsanın kendi kendine yaptığı kötülüğü, düşmanı yapamaz..Kendinize yalan yanlış yapmaya hiç hakkınız yok, bilesiniz, Yüce Yaradanın belkide hiç affetmeyeceği şeylerdendir…
Vicdanla nefis arasında kalmamak, nefsinizi terbiye edebilmek için, kendinize, zaman, akıl, emek, bilgi ve para harcamalısınız ki; kişiliğiniz de, karakterinizde kalıcı hasara sebep olmasın….
Yaşınıza paralel; bilgi, akıl, iş, sosyal, cinsel, evlilik, para ve mal konularında gelişerek, büyüyerek, kişiliğinizi olgunlaştırmalı ve ergin bir insan olabilmelisiniz..(en geç kırklı yaşlara kadar) Aksi halde çuvalla da paranız, malınız, makamınız, rütbeniz olsa da, yok sayılan vicdan; kişiliğinizin de bozulmasına yol açacaktır, ne yaparsanız yapın, bir türlü huzuru ve sağlığı bulamazsınız…
Siz siz olun çok geç olmadan, şu vicdanınızı görmeme yanlışından, orada helalleşilmemiş, hesabı görülmemiş hesapları bir an önce kapatın, iç huzurunuzu sağlayın, hasarın büyümesine meydan vermeyin….Nefsinize hesapsız yol vermeye devam etmeyin..Kalın sağlıcakla…
P.S.: Bilmeyenler için konu başlığında yer alan görselin hikayesini araştırmanızı tavsiye ederim.